Kedilerde Öksürük Nedenleri

Kedilerde Öksürük Nedenleri

Aynı insanlar gibi kedilerde öksürebilir ancak insanlarda bazı zamanlarda bu durum ciddi sorunlar yaratmazken, kedilerde öksürük ciddi sonuçlara neden olabilir. Kedilerde öksürmenin genel olarak solunum ya da dolaşım sistemindeki hastalıklardan kaynaklandığını belirtelim. Solunum sistemindeki salgıları önleyen bir koruyucu mekanizma olan öksürük, aynı zamanda yabancı bir maddenin vücutta yer edinmeye çalışmasını da engeller. Bu uyarı işareti ile pek çok solunum yolu hastalığının erkenden teşhis edilmesini sağlar. 

Vücudun en güçlü reflekslerinden biri olan öksürük, kedilerde otomatik ve istemsiz bir şekilde ortaya çıkar. Solunum yollarının açık tutulması ve yabancı maddelerin buralardan atılması, öksürük refleksi ile meydana gelir. Ayrıca öksürük, solunum yollarındaki tıkanıklığa ya da sıkıntıya karşı vücudun gösterdiği önemli bir direnç olarak bilinir. Peki kedilerde öksürük nedir? Kedilerde öksürük nedenleri nelerdir? Kedilerde öksürük tedavisi nasıl olmalıdır? Bu ve bunun gibi soruların yanıtını öğrenmek için okumaya devam edin…

İçindekiler

Kuru ya da ıslak olmak üzere çeşitli türlere sahip olan öksürük, kedinizde kronik olarak görülebilir veya birdenbire ortaya çıkabilir. Saydıklarımızın dışında öksürük, kedinizde daha fazla komplikasyona sebep oluyorsa, altta yatan başka herhangi bir sorunun olup olmadığını anlamak için veterinere gitmelisiniz. 

Diğer hayvanlarda yaygın olarak görülen öksürük, kedilerde daha nadir olarak görülür. Kediniz öksürdüğünde solunum yollarında, akciğerinde ya da boğazında iltihap veya tahriş edici bir madde vardır. Öte yandan sesleri birbirine benzediği için öksürüğü, öğürme ile karıştırmamalısınız. Ancak şiddetli öksürük, bazen öğürmeye neden olabilir. Ayrıca öksürük tek başına bir hastalık değildir ve mutlaka bir belirtisi vardır. 

Veteriner hekimleri, fizik muayene ve testlerle kedi öksürüğünün nedenini teşhis ederken, kedi sahiplerinin ise öksürük nedenlerini anlamak için birkaç ipucuya ihtiyacı vardır. Bu ipucu da ıslak öksürük ya da kuru öksürük arasındaki farktır. Islak öksürükler, enfeksiyona tepki olarak solunum yollarında sık sık üretilen kalın mukus olan balgamı ortaya çıkarır. Artan balgam üretimi ise, vücudun virüsleri, bakterileri, hastalıklara karşı savaşan hücreleri ve diğer maddeleri akciğerden temizlemesine yardımcı olur. Kuru öksürükler ise fazla balgam çıkarmaz ve tipik olarak astım, solunan yabancı cisimler ve kanser gibi durumlarla bağlantılıdır. Bu iki ayrım belki çok fazla kuvvetli değildir ancak sizi ve veterinerizi bir tanıya yönlendirme konusunda fazlasıyla yardımcı olabilir.

Kedi öksürüğünün sesinin kaba olduğunu ve öksüren kedinin ağzının genellikle açık ve boynunun ileri doğru uzadığını belirtmeliyiz. Ayrıca kediler öksürecekleri zaman gerekirse ayağa kalkarlar. Ancak cinslere ve yapılarına göre kedi öksürük sesleri farklı olabilir. Bazıları kuru ya da nemli olurken, bazıları da salya gibi akıntı şeklinde olabilir. 

Hırıltılı öksürüğe neden olan astım, kedilerin cinsine göre farklı sebeplerden dolayı ortaya çıkar. Astım hastalığı yaşayan bir kedinin solunumu oldukça yavaş olabilir ve ara sıra anlık duraklamalar yaşayabilir. Eğer kediniz nefes alırken zorluk yaşıyor ya da nefes alırken bir hırıltısı varsa, gün içerisinde ağzı sürekli açıksa, yorgun ve bitkin bir vaziyette ise astım hastası olmuştur. 

Kedilerin hava yollarını herhangi bir şey rahatsız ettiğince solunum boruları şişer ve küçülür. Bu da kedilerin zor nefes almasını sağlar ve hafif ve süreklilik gösteren öksürük alışkanlığını oluşturur. Astımın temel sebepleri arasında ise, polen, toz, kedi kumu tozu, sigara dumanı, parfüm kokusu, obezite, stres, mum gibi şeylerin ortama yaydığı duman, küflü ortamlar, ateş ve kimyasal temizleyiciler yer alıyor. 

Aslında kedilerde astım çok sık rastlanan bir hastalık türü değildir ancak kediden kediye değişkenlik göstermektedir. Ve hafif olmakla beraber devamlı bir şekilde süren öksürük ile karşılaşırsanız, kedinizi hemen veterinere götürmelisiniz. Çünkü astım kolaylıkla ciddi ve tehlikeli bir şeye dönüşebilen bir hastalık türüdür. Erken müdahale edilmediği sürece kedilerin nefes almada güçlük çekmesi de oldukça yüksektir. 

Kedilerin alerjik reaksiyonlardan dolayı öksürmesi de bir muhtemeldir. Alerjik bir öksürük olduğunu tespit etmek ise bizler için zordur. Çünkü alerjinin belirtileri astım hastalığı ile benzerdir. Bu yüzden bu ayrımı yapması için veterinere gitmeniz gerekmektedir. 

Mantar hastalığı denildiğinde ilk akla gelen ciltte olan mantarlardır. Ancak burada bahsedilen durum bu değildir. Kediniz dışarı çıkmayı seviyor ve çok fazla dışarıda takılıyorsa, bulunduğu ortamdan ve soluduğu topraktan bir mantar hastalığına yakalanma riski oldukça yüksektir.

Yaşadığınız bölge çok sıcaksa, sulak bir ortama sahipse ve aynı zamanda sivrisinekler de fazlaysa kedinizin kalp kurdu rahatsızlığı geçirmesi çok muhtemeldir. Çünkü kalp kurtları, sivrisinekler aracılığıyla kedinize bulaşır. Astım belirtilerine ek olarak iştahsızlık, kilo kaybı ve hızlı nefes alma gibi semptomlar, kalp kurdu belirtileri arasında yer alıyor.

Kedinizin akciğerinde oluşan kanserli hücreler, kedinizin öksürmesine neden olan sebeplerden bir diğeridir. Erken teşhis yaparak kedinizin kısa sürede tedavi edilmesini sağlayabilir ve böylece kanserin yayılmasını önleyebilirsiniz. Geciken durumlarda ise ameliyat ile tümörün alınması gerekir.

Astım belirtilerine ek olarak baygınlık ve sıradan olmayan hareketler sergilemek gibi semptomlar, kalp hastalıkları belirtileri arasında yer alıyor. Sıradan olmayan hareketler nedir? diye merak ederseniz hemen bu konuya açıklık getirelim. Örneğin normalde kediniz saklanmıyorsa, böyle bir durumda saklanmayı tercih edebilir ya da yalnız kalmayı isteyebilir. Ancak bu ve bunun gibi belirtiler direkt kalp hastası olarak teşhis edilemez. Bunun için veteriner hekiminizden yardım almak en iyisidir.

Kedinize taktığınız tasmalara çok dikkat etmeniz gerektiğini unutmayın! Eğer tasma çok sıkı olursa, kedinizin soluk borusuna baskı uygulanmış olur ve bu durum uzun soluklu öksürüklere yol açar.

Öksürük belirtisi ile kedinizi veterinere götürdüğünüzde ona yardımcı olmak için teşhis sürecini hızlandırmanız ve tedavisine bir an önce başlanmasını sağlamalısınız. Bunun için de veterinere doğru ve faydalı bilgiler verdiğinizden emin olmalısınız. Örneğin öksürük kuru mu ıslak mı? Günün hangi saatlerinde sıklaşıyor? Öksürüğü özellikle tetikleyen faktörler var mı? gibi soruların cevabını bilmeli ve veteriner hekimiz ile paylaşmalısınız. Böylece veteriner hekiminiz doğru testleri seçerek en ideal tedavi yöntemini uygulayacaktır.

Öncelikle veteriner hekiminizin kediniz ile ilgili net ve doğru bir teşhis koyması gerektiği için, kedinizin sağlık durumunu, son yaptığı eylemleri ve belirtilerini eksiksiz bir şekilde aktarmalısınız. Kedilerde aksırma, hapşırma ve öksürme, çoğu durumda birbiriyle karıştırılır. Bu nedenle sizin anlattıklarınız ve kendi gözlemleri ile veteriner hekiminiz, kedinizdeki sorunun hapşırık mı, öksürük mü yoksa aksırma mı olduğuna karar verecek. Üstelik bu iki durumun çıkardığı sesler de birbirine çok benzediği için, büyük bir dikkatle dinlemek gerekmektedir. En belirgin özellik ise, hapşırık sırasında kedinizin ağzı kapalıyken, öksürük sırasında ağzı açık olabiliyor.

Aynı zamanda kedilerde öksürme sıklığı ve şiddeti de büyük önem taşıyor. Veteriner hekiminiz herhangi bir teşhis koymadan önce, sizden kedinizin öksürme sıklığını, ne şiddette ses çıkardığını, öksürürken herhangi başka bir refleksin ya da hareketin olup olmadığını soracak. Veteriner hekimi, öksürüğün devamlı olup olmadığına bakmak için bir takım suni yollar ile kedinizi öksürtmeye çalışacak. Eğer öksürük sorunu devamlıysa, öksürürken dışarıya mukus, sıvı ya da diğer maddeler çıkacaktır. Eğer öksürük sorunu düzenli ve sürekli değil ancak kuru öksürük ise, kediniz öksürürken ağzından herhangi bir şey çıkmayacaktır. Son olarak öksürük sorunu diğer hastalık belirtileri ile birlikte yaşanıyorsa, tedavi titizlikle yapılmalı ve teşhis net bir şekilde ortaya konmalıdır.

Tüm bu sürecin ardından veteriner hekiminiz, kedinize kan testi yapacak. Kan testinin yanında ise biyokimyasal sonuçların çıkartılması ve idrar tahlilin yapılması da gerekmektedir. Kan testinin yapılma amacı, kandaki bir takım maddelerden kaynaklı bir hastalık belirtisi varsa bunun ortaya çıkmasıdır. Çünkü bakteri veya farklı maddelerden dolayı vücut bir hastalığa yakalanmış olabilir. Ayrıca kedinizin burnu kanamışsa ya da öksürükle ağzından kan geldiyse, yapılan kan testleri ile birlikte dolaşım sisteminde bir sorun olup olmadığı da meydana çıkacaktır. Bu testlerin yanı sıra radyoterapi uygulamaları ve MRI gibi testler de öksürük sorununda yapılacak işlemlerdendir.

Öte yandan kedinizin solunum yoluna doğrudan bir gözlem yapılabilmesi için veteriner hekimi çeşitli aletleri kullanabilir. Parazitlere karşı yapılan testler de teşhis aşamasında büyük önem taşımaktadır. Veteriner hekimi, solunum yolunda herhangi bir noktadan sıvı alabilir ve alınan bu sıvının değerlendirilmesinin ardından öksürük sorununun ne ile ilgili olduğu ve neyden kaynaklandığı ortaya çıkabilir.

Tedavinin ana amacı öksürüğü ortadan kaldırmak ve öksürüğe neden olan ana sorunu iyileştirmek olduğu için, kediniz tıbbi işlemlere maruz kalabilir, hastanede tedavi görebilir ve bir takım ilaçları kullanması gerekebilir. Kedilerde öksürme ile ilgili ilerlemiş sorunlar varsa ve nefes almada zorluk çekiliyorsa, oksijen takviyesinde bulunabilir. Eğer kedinizde mikroplara dayalı bir sorun varsa, antibiyotik niteliğinde ilaçlar verilebilir. Tıbbi müdahale ve ilaçla tedavi için teşhisin net ve doğru bir şekilde veteriner hekiminiz tarafından konulması gerektiğini unutmayın!

Bazı öksürük problemleri herhangi bir ilaç kullanmadan geçirilebilirken, bazılarında da ilaç desteğine ihtiyaç duyulur. Aynı zamanda kedilerde öksürük sorununun kendisi çoğu zaman asıl sorun değildir, asıl sorun öksürük sorununu ortaya çıkaran ana hastalığın tespit edilip tedavi edilmesidir. Bastırılmış veya kısmen dindirilmiş öksürük, ileride ana problemin daha da büyümesine ve hastalığın kötüye gitmesine yol açabilir.

Teşhis ve tedavi süresi boyunca veteriner hekimizin tavsiyeleri ile bir takım çalışmaları hala devam edebilir. Bu noktada veteriner hekiminizi dinlemeli ve onun tavsiyelerini uygulamanız gerekmektedir. Kedinizin antibiyotik kullanımına devam etmesi gerekiyorsa, hem ilaç zamanlarını hem de ilacın tedarik edilmesini sağlamalısınız. Çoğu kedi sahibi, tedavi sürecinde ilaç kullanım konusunda unutkanlık yaşadığı ve dikkatsizliklerde bulunduğu için kedilerin sağlık durumu daha da kötüye gitmektedir. Bu nedenle sürekli olarak veterineriniz ile iletişim halinde olmalısınız.

Kedinizin ilaçlara ve tedaviye verdiği tepkiyi, belirtilerin ortaya çıkması ya da kaybolmasını, sağlık durumunu ve diğer hareketlerini rapor etmelisiniz. Son duruma göre veteriner hekiminiz size tavsiyelerde bulunabilir. Öte yandan tedavi boyunca ara sıra kedinizi kliğine götürmeli ve kontrol altında tutmalısınız. Böylece veterinerizin kedinizin tedavisini daha iyi takip etmesini sağlamış olacaksınız. Gerekli durumlarda uygulama zorunlu tutulur ve bazı uzun dönemli tedavi yöntemleri uygulanan kedilerin mutlaka belli zaman aralıklarla kliğine gelmesi ve veterinere gösterilmesi gerekir. Ayrıca kedi sahiplerinin ilaç takiplerinde hassas davranması şarttı ve gerektiği kadar verilmesi ve yüksek doz verilmemesi gerekmektedir.

Kediler tüylerini dilleriyle tımar ettikleri için bu durum boğazlarında tüy yumağı oluşmasına neden olur. Böyle bir şeyle karşılaşırsanız, kedinizden öksürük değil de öğürme gibi bir ses duyabilirsiniz. Bu sesin solunum yolundan gelmediğini, sindirim sisteminden geldiğini belirtmeliyiz. Kediniz çok fazla tüy yuttuğu için, bu tüyleri çıkarmak istediğinden öğürüyordur. Eğer kediniz birkaç kez öksürüyor ve daha sonrasında ağzından tüy yumağı çıkıyorsa, öksürme nedeninin sebebi budur. Tüy yumağını çıkardıktan sonra zaten öksürük kendiliğinden kaybolacaktır. Ancak öksürük devam ederse, çok fazla zaman kaybetmeden veterinere gitmenizde fayda var.

Konjestif kalp yetmezliği, daha yaygın olarak köpeklerde ve insanlarda öksürüğe neden olabilir. Ancak kedilerde buna neden olmaz.

Sağlıklı bir kedide ara sıra öksürük panik yaratmaz. Ancak kan tüküren bir kediniz varsa, bu acil bir durum demektir. Travma, kan damarlarını aşındıran kanserler, şiddetli enfeksiyonlar ve normal kan pıhtılaşmasını engelleyen zehirlere maruz kalma gibi nedenler kan tükürmesine yol açabilir. Kediniz kan kusuyorsa, derhal veterineriniz ile iletişime geçmeniz gerekmektedir.

Yorum Yap

All fields marked with an asterisk (*) are required