Kedi Korkusu Nasıl Yenilir? Kedi Fobisi (Ailurophobia) Nedir?

Kedi Korkusu Nasıl Yenilir? Kedi Fobisi (Ailurophobia) Nedir?

Kedi korkusu nedir? Kedi korkusu nasıl yenilir? Çoğu insan için kedi evde beslemek için en uygun ve en ideal evcil hayvandır. Kimi insanlar ise kedileri korkutucu bulur ve bu sevimli canlılardan korkarlar. Amerika Anksiyete ve Depresyon Derneği‘ne göre, kedi korkusu “spesifik” bir fobi, bir hayvan, mikrop veya yükseklik gibi belirli bir nesne, yer veya durum korkusu olarak kategorize edilir.

Spesifik fobiler, insanların hayatlarını hafiften aşırıya kadar yelpazenin tüm seviyelerinde etkileyebilir. Ailurophobia (ailurofobi) kedi fobisinin literatürdeki genel adıdır. Fobiler şakaya gelmez ve size mantıksızmış gibi görünen bir korku, onu yaşayan kişiye asla mantıksız görünmez.

Dolayısıyla kedi korkusunu da tıpkı kapalı alanda kalma korkusu/fobisi veya yükseklik korkusu gibi düşünebilirsiniz. Bazı insanların birtakım hayvanlara karşı fobisi vardır. Bu hayvanlardan biri de kedidir.

Birçok insana göre kediler o kadar da arkadaş canlısı değildir! Ve kedi korkusu, hayatınızdan zevk almanızı, sevdiğiniz şeyleri yapmanızı ve hatta arkadaşlarınızı ziyaret etmenizi engelleyebilecek kadar etkili bir şeydir.

İyi haber şu ki, kedi korkusunu yenmenin yolları vardır. Peki, kedi korkusu nasıl yenilir? Gelin, Ailurophobia’nın nasıl yenileceğini hep birlikte görelim: Kedi korkusu…

İçindekiler

Ailurofobi (kedi korkusu/fobisi), tıpkı diğer fobiler gibidir. Başa çıkmak son derece zor olabilir ve bu korku bazen hayatınızı ciddi düzeyde zorlaştırabilir. Gün içerisinde, şehirde sayısız kediye rastlayabiliriz (bir sokak kedisi, bir kedi resmi, kediler için yapılmış herhangi bir şey…) Çoğumuz bu rastlantıları fark etmeyiz.

Arkanıza yaslanıp düşündüğünüzde muhtemelen sık sık bunun olduğunu fark edersiniz. Bu sizler için bir sorun olmayabilir; fakat kedilerden korkan ve zayıflatıcı bir kedi fobisi olan biri için tüm bunlar panik atak nöbeti geçirmek için bir nedendir.

Ailurophobia, kediler hakkında konuşulurken veya etrafta kedi varken paniğe ve endişeye neden olacak kadar güçlü, yoğun bir kedi korkusunun tanımıdır. Bu özel fobi aynı zamanda elurofobi, gatofobi ve felinofobi olarak da bilinir.

Kedi fobisinden mustarip olan bazı kişiler yalnızca kedileri gördüklerinde tepki verirken; bazıları için kedileri hatırlatan herhangi bir şey görmeleri, kedilerden bahsedilmesi veya kedi mırlaması ya da miyavlaması duymaları yeterlidir.

Zira fobilerin etkisi, kimilerinde daha güçlü kimilerinde ise daha zayıf olabilir. Bu da korkuya verilen tepkinin kişiden kişiye değişebileceğini gösterir. Bazı insanlar nispeten küçük semptomlar yaşayabilirken, diğerleri korktukları şeyi görmekten kaynaklanan korkuyla tamamen kaskatı kesilebilir veya bir sinir nöbeti geçirebilir.

Bir kedi tarafından ısırıldıysanız veya tırmalandıysanız, sonraki süreçte her kedi görüşünüzde kendinizi gergin hissedebilirsiniz. Bunun yanı sıra sadece kedileri sevmiyor da olabilirsiniz. Her iki durumda da muhtemelen kedilerle etkileşime geçmemeye çalışacak ve bu durum için çok fazla endişelenmeyeceksiniz.

Fakat bir fobi, hafif korku ya da hoşlanmamanın ötesine geçer. Ailurofobiniz varsa, kedilerle karşılaşma olasılığınızı düşünüp endişelenebilir ve zamanınızın çoğunu kedilerden kaçınmanın yollarını düşünerek harcayabilirsiniz. Bu durum, özellikle de kedilerin evcil hayvan olarak ne denli popüler olduğu göz önüne alındığında, günlük yaşamınız üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir.

Fobilerin neden ortaya çıktığına dair kesin bir neden belirlemek pek mümkün değildir. Ailurofobi durumunda, genç yaşta bir kedi tarafından saldırıya uğramak veya başka birinin saldırıya uğramasına şahit olmak gibi travmatik olaylar rol oynayabilir. Bunlara ek olarak genetik ve çevresel faktörler de bu fobinin oluşmasında etkili olabilir.

Spesifik fobiler, özellikle hayvan fobileri, genellikle çocuklukta gelişir. Hatırlayabildiğiniz en erken tarihten itibaren bir kedi fobiniz olduğunu biliyor olabilirsiniz. Ancak bu korkunun oluşmasına neden olan çocukluğunuzda yaşadığınız travmatik ve tetikleyici bir olayı hatırlamayabilirsiniz. Öyle ki korktuğunuz şeyle ilgili olumsuz bir deneyim yaşamadan bir fobi geliştirmeniz de mümkündür.

Dolayısıyla yukarıda da belirtildiği gibi kedi korkusu, bir kedi tarafından saldırıya uğramak gibi travmatik bir olaydan kaynaklanabilir, ancak durum aynı zamanda doğası gereği psikolojiktir. Psikoloji bilimine göre belirli fobiler 7 ila 11 yaşları arasında gelişme eğilimindedir. Buna karşın fobilerin her yaşta oluşabildiği de gözlemlenmiştir.

Ailurophobia’nın ana semptomu, bir kedi görüldüğünde veya yalnızca kedi sesi duyulduğunda korkuya bağlı olarak verilen aşırı tepkidir. Kedilerin karikatürlerine veya fotoğraflarına bakmak bile bu semptomları tetikleyebilir. Fobiler, korkunun nesnesi düşünüldüğünde veya onunla temasa geçildiğinde hem fiziksel hem de psikolojik semptomlara neden olma eğilimindedir.

Fiziksel semptomlar genellikle şunları içerir:

Psikolojik semptomlar ise şunları içerebilir:

Tüm bu belirtiler rutin davranışlarınızı ve hayatınızı büyük oranda etkileyebilir. Örneğin, kedisi olan bir arkadaşınızı ziyaret etmeyi bırakabilir veya evcil hayvanlara izin vermeyen yeni bir binaya taşınabilirsiniz. Ve hatta arkadaşlarınız evcil kedileri hakkında konuşurken oradan uzaklaşmaya çalışabilirsiniz.

Son olarak, herhangi bir türde bir fobiniz varsa, korkularınızın mantıksız olduğunun veya size zarar verme olasılığının düşük olduğunun farkında olabilirsiniz. Bu farkındalık genellikle ek sıkıntıya ve utanç duygularına neden olur ve bu da yardıma ulaşmayı zorlaştırabilir.

Kedi fobiniz olabileceğini düşünüyorsanız, teşhis için bir akıl sağlığı uzmanına, yani bir psikoloğa veya bir psikiyatriste görünmeniz sizin için faydalı olacaktır. Birinci aşamada sağlık hizmeti sağlayıcınız sizi fobileri teşhis etme alanında uzmanlığa sahip birine yönlendirebilir.

Fobi teşhisi, genel olarak, kaygı veya korku günlük yaşamınızı ve hayatınızı büyük oranda etkilediğinde veya yaşam kalitenizi ciddi derecede düşürdüğünde konur. Peki, bu durumlar nelerdir?

Aşağıdaki durumlarda Ailurofobi teşhisi konulabilir:

Bir fobiye sahip olmak, mutlaka tedaviye ihtiyacınız olduğu anlamına gelmez. Kedilerden kaçınmak sizin için oldukça kolaysa veya kedilerle aynı ortamda bulunma olasılığınız çok düşükse, ailurofobinin günlük yaşamınız üzerinde pek bir etkisi olmayabilir.

Ancak, fobinizin nesnesinden yani bu durumda kedilerden kaçınmak her zaman mümkün değildir. Hatta arzu edilen bir şey de değildir. Örneğin, ileride kedisi olan biriyle flört etmek gibi pek çok durum yaşayabilir, kedilerle bir şekilde etkileşime geçmek zorunda kalabilirsiniz. Tüm bu ihtimallere karşın kedi korkusu nasıl yenilir, hep birlikte görelim:

Sistematik duyarsızlaştırma veya diğer adıyla maruz bırakma terapisi, fobiler için en etkili tedavilerden biri olarak kabul edilir. Bu tür bir terapide, kişiler, bir terapist kontrolünde korktuğu şeylere yavaşça maruz bırakılır. Tabi ki bu oldukça yavaş adımlarla gerçekleştirilir.

Ailurophobia’yı ele almak için terapiye öncelikle kedi resimlerine bakılarak başlanır. Kedi videoları ile devam edilir, ardından doldurulmuş veya oyuncak bir kediye dokunmaya çalışılır. Sonunda, gerçek bir kediye dokunmanın son adımını atmadan önce taşıma kabının içindeki bir kedinin yanına oturulur.

Bu tip egzersizler sayesinde, fobisi olan kişi, kedileri stres tepkisi yerine gevşeme tepkisi ile ilişkilendirebilir ve sonunda kedi korkusunu yenebilir.

Maruz bırakma terapisinden (sistematik duyarsızlaştırma) emin değilseniz, bunun yerine bilişsel davranışçı terapiyi (CBT) deneyebilirsiniz. Bilişsel davranışçı terapi ile sıkıntıya neden olan düşünce kalıplarını nasıl tanımlayacağınızı ve onları yeniden çerçevelendirmeyi öğreneceksiniz.

Ailurophobia tedavisi için bilişsel davranışçı terapide de kişi, muhtemelen az da olsa kedilere maruz bırakılacaktır. Ancak bu aşamada korkusu olan kişi, başa çıkma araçlarıyla daha iyi donanımlı bir halde kedilerle etkileşimde bulunacaktır.

Fobileri tedavi etmek için özel olarak tasarlanmış herhangi bir ilaç yoktur, ancak bazıları semptomların kısa süreli yönetimine yardımcı olabilir. Bunlar şunları içerir:

Fobi tedavisinde genellikle ilaçlara ihtiyaç duyulmaz. Çünkü DCS veya diğer ilaçlar olmadan da yalnızca terapi ile söz konusu korkuların yenilmesi hususunda başarılı olunur.

Korku, doğal bir biyolojik tepkidir. Fiziksel olarak tehdit edildiğimizde, korku gözlerimizi daha da açar, vücudumuza daha fazla kan pompalar ve bir düşmanla savaşmamıza ya da olabildiğince hızlı kaçmamıza yardımcı olmak için bize bir adrenalin iğnesi verir. Bu sebeple ani korku ya da kaygıya ‘savaş ya da kaç’ refleksi denir, çünkü tam olarak vücudumuzun yapmamızı istediği şey budur.

Kediler elbette bize zarar verebilecek canlılar değillerdir. Beyin vücuda kedilerin korkutucu olduğunu söylüyor olsa bile, rasyonel olarak bunun doğru olmadığını biliriz. Vücudumuzu tekrar tekrar strese ve adrenaline maruz bırakmak vücudumuz ve de beyin sağlığımız için iyi değildir. Zira bu durum, yorgun, bitkin ve hatta depresif hissetmemize neden olur.

Kedi korkusu özellikle yorucu olabilir çünkü kediler, pek çok arkadaşınızın veya aile üyelerinin hayatlarında var olabilir. Tüm hayatınız boyunca kedi sahibi olan herkesten kaçmanız pek olası değildir. Bu korkuyla başa çıkmanıza ve umarım üstesinden gelmenize yardımcı olacak destek ve tedaviler mevcuttur.

Tanıdığınız birinin ailurofobisi varsa, öncelikle onun ciddi bir kedi korkusu olduğunu kabul etmelisiniz. Ve bu konuda olabildiğince hassas ve saygılı davranmalısınız. Kediler, eve yeni gelen ve kedilerden korkan birini fark edip, genellikle bu kişiye yaklaşma eğilimi gösterirler. Kedileri sevmeyen biri ise sessizce oturur, kediyle tüm göz temasından kaçınır ve yalnızca kedinin uzak durmasını umar.

Kedi için tehdit edici bir durum olmadığından dolayı kedi doğrudan sessiz, sakin ve aynı zamanda gergin olan kişiye yönelir. Dolayısıyla Ailurofobik bir arkadaşınız evinize ziyarete geliyorsa, kedinizi başka bir odaya koymanız veya evinizden başka bir odada birlikte takılmanız gerekebilir. Sabır ve anlayışla, hayatınızdaki insanların kedi korkularını yönetmelerine yardımcı olabilirsiniz.

Dikkatinizi çekebileceğini düşündüğüm diğer içeriklerimizi sizler için linkledim!

Yorum Yap

All fields marked with an asterisk (*) are required