Kedilerde Leptospira: Belirtileri Ve Tedavisi

Kedilerde Leptospira: Belirtileri Ve Tedavisi

Leptospirozis neredeyse insanlar dahil tüm memelileri etkileyebilen bir hastalıktır. Hiç semptom göstermeden seyredebildiği gibi ölümle de sonuçlanabilmektedir. Eskiden kedilerde görülmediği düşünülmesine rağmen artık kedilerde uzun süreli böbrek hasarına neden olarak hastalık oluşturduğu bilinmektedir. Kedilerde ölümcül olabilen ve nadir olarak görülen leptospirozis, leptospira cinsine ait üyelerin neden olduğu bakteriyel  bir enfeksiyondur. Köpekler için leptospirozis enfeksiyonunun aşısı vardır ancak kediler için herhangi bir aşısı yoktur. Bu yüzden kedinizi leptospirozis enfeksiyonundan nasıl koruyacağınızı bilmek oldukça önemlidir. 

Hastalıktan kedinizi nasıl koruyacağınızı bildiğinizde, bakterilerin kedinizi enfekte etme olasılığını azaltmış olacak, hangi semptomlara neden olduğunu anlayacak ve enfeksiyona yakalanırsa ihtiyaç duyduğu yardımın ne olduğunu öğreneceksiniz. Peki leptospirozis enfeksiyonu nedir? Kedilerde leptospirozis belirtileri ve nedenleri nelerdir? Kedilerde leptospirozis tedavisi nasıldır? gibi pek çok sorunun yanıtına bu makalede ulaşacaksınız!

İçindekiler

Leptospira cinsine ait üyelerin oluşturduğu bir bakteriyel enfeksiyon olan leptospirozis, insanlarda ve köpeklerde olduğu gibi kedilerde ve diğer memeli hayvan türlerinde de görülebilen bir tür hastalıktır. Leptospirozis aynı zamanda hem evcil hem de vahşi hayvanları etkileyen zoonotik hastalıklardan biridir.

Bakteri hayvanların idrarından saçılır. İdrarda bulunan bakteriler uzun süre hayatta kalabildiğinden dolayı hastalık genellikle su kaynaklıdır. Özellikle durağan su kaynakları (bataklıklar, göller) enfeksiyon için önemli kaynaklardır. Enfekte olan kedilerde bakteriler, kan dolaşımı yolu ile böbreklerde, merkezi sinir sisteminde, gözlerde, karaciğerde ve üreme sisteminde dolaşarak çoğalır. Çoğu kedinin bağışıklık sistemleri hızlı bir şekilde antikor üretebildiği için bu hastalık ile savaşabilir. Ancak buna rağmen hastalık böbreklerde ve karaciğerde organ hasarına yol açabilir. 

Kediler köpeklere oranla çok daha az klinik belirti göstermektedir. Görülebilecek bazı klinik belirtiler şunlardır;

Kediniz leptospirozis enfeksiyonuna ait olan yukarıda belirttiğimiz semptomları hemen göstermeyebilir. Öte yandan kronik böbrek hastalığının bazen teşhis edilememiş bir leptospirozis enfeksiyonundan dolayı meydana geldiği bilinmektedir. Böbrek hastalıklarının semptomlarını fark etmek zor olabilir. Yaygın olarak görülen semptomlar arasında kilo kaybı, ağız kokusu, aşırı susama, kusma, ishal ve idrar değişikliği gibi sorunlar yer almaktadır. Bu semptomlar fark edildiğinden kedinizde böbrek hastalıkları yönünden araştırması yapılması leptospirozisin varlığını ortaya çıkarabilir.

Diğer hayvanlar gibi kediler de enfekte olmuş bir başka hayvan tarafından bu hastalığı kapabilir. Hastalığı bulaştıran bakterilerin yer aldığı alanların ise subtropikal ve tropikal ortamlar, bataklık ve çamurlu alanlardaki durgun su ve sulanan meralar olduğunu söylemeliyiz. Leptospirozis etkenlerini içeren enfekte suyun içilmesi sonucunda ya da enfekte olmuş suyu içen vahşi bir hayvanın yemesi durumunda bu hastalık kedinize bulaşabilir.

Kedinizde leptospirosis enfeksiyonu olduğundan şüpheleniyorsanız, kedinizi kesinlikle veteriner hekime götürmeniz gerektiğini belirtelim. Bu hastalık zoonotik bir hastalık olduğu için, evdeki diğer hayvan ya da insanlara bulaşması mümkün olduğundan kedinizin evde değil de veteriner kliniğinde tedavi edilmesi gerekir. Hastalığın zoonotik özelliğinden dolayı kedinize müdahale ederken her zaman eldivenli bir şekilde tutmaya özen gösterin.

Kedinizi veteriner hekime götürdüğünüzde, veteriner hekimi ilk olarak sizden kedinizin sağlık geçmişini öğrenmek isteyecek, ardından da yakın bir zaman diliminde enfeksiyonlu vahşi hayvanlarla aynı ortamda olup olmadığını ve sulak alanların yakınındaki ormanlık alanlarda bulunup bulunmadığını soracaktır. Daha sonra kedinize fiziksel muayene yapacak ve teşhisi doğrulamak adına birkaç test yapacaktır. Kedinizin böbreklerinin etkilenip etkilenmediğini öğrenmek için idrar tahlili, organların enfeksiyona nasıl tepki verdiğini anlamak için ise kan sayımı, elektrolit paneli ve immunfloresan testi gibi testler yapacaktır.

Bu enfeksiyona sahip olan kedilerin kusma ve sık idrara çıkma etkilerini önlemek adına sıvı takviyesi yapılması gerekiyor. Sıvı tedavisinde, böbreklerin düzgün çalışması için kedinizin uygun miktarda sıvı almasını sağlamak oldukça önemlidir. 

Kedinize bulaşan bakteriye bağlı olarak, antibiyotikler en az 4 hafta süreyle kedinize verilebilir. Bu ilaçlar, hastalığın kedinizin vücuduna yayılma derecesine ve bağışıklık sisteminin bu hastalık ile ne kadar iyi savaştığına göre veteriner hekiminiz tarafından reçete edilir.

Kedinizin mide bulantısı ve kusma gibi rahatsızlıklarından dolayı antiemetik olarak adlandırılan ilaçların verilmesi gerekiyor. Böbrek yetmezliği de mide bulantısına neden olacağı için, kediniz bu enfeksiyon ile birlikte böbrek sorunları yaşadıysa veya yaşıyorsa böbreklerine daha fazla zarar vermeyen bazı antiemetik ilaçların kullanılması tavsiye edilir. 

Kediniz yiyecekleri iyi tüketemiyorsa ve yiyecekleri reddediyorsa, daha iyi beslenmesini sağlamak adına kedinize bir besleme tüpü yerleştirilebilir.

Kedilerde bu hastalığın bir aşısı olmadığı için, kedinizin enfeksiyon kapmasını önlemek adına onu riskli bölgelerden ve hayvanlardan uzak tutmak oldukça önemlidir. Böylece ev kedilerinin, bu hastalık dahil olmak üzere diğer hastalıklara yakalanma riski de oldukça düşük olur. Öte yandan kedinizin antibiyotik tedavisi devam ettiği için veteriner hekiminiz ile bir takip sürecine girmeniz gerekmektedir. Ayrıca bu hastalık kedinizde böbrek ya da karaciğer hastalığına yol açmışsa, böbrekleri ve karaciğer fonksiyonlarını korumak için veteriner hekiminiz tarafından özel bir diyet ya da ilaç gibi tedaviler de uygulanabilir. 

Hastalığın, kedilerden diğer hayvanlara ve insanlara yayılma olasılığı vardır. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar, kedilerden bakterileri kapabilir. Bu nedenle ağzınıza ya da gözlerinize kedinizin idrarının kaçmamasına özen göstermeli ve tuvalet kabı ve enfekte idrar içeren diğer yerleri eldiven giyerek temizlemelisiniz.

Yorum Yap

All fields marked with an asterisk (*) are required