Kedi Gençlik Hastalığı (Feline Panlökopeni) – Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri

İçindekiler

Kedi panlökopeni, her yaştan kedide görülebilen ve ölümcül seyredebilen viral bir hastalıktır. Öyle ki kedi hastalıkları arasında görülen en ciddi hastalıklardan birisidir. Hastalık etkeni, DNA virüsü olan parvovirüs tip2 ile uyumludur. Hastalık tüm yaşlardaki kedilerde görülebileceği gibi sütten kesilme dönemindeki yavrularda daha sık meydana gelir. Kuluçka süresi ortalama 2 ile 12 gündür. 

Doğada oldukça yaygın olan panlökopeni, barınaklarda ve bir arada yaşayan aşısız kedi topluluklarında daha sık görülmektedir. Virüs oldukça dayanıklıdır ve bulunduğu ortamda uzun süre yaşayabilir. Oda sıcaklığında birkaç yıl canlı kalabilir, çoğu dezenfektana ise dirençlidir. 

FPV ile enfekte olan kedilerde genel olarak şu belirtiler görülmektedir: 

Virüs vücuda girdikten ortalama 12 gün sonra ilk belirtilerini gösterir. Kedi genellikle mutsuz, gergin, iştahsızdır ve ayaklarını altına toplar bir pozisyonda oturur. Hastanın kürek kemikleri, göğüs kafesinin üzerinde bir çıkıntı olarak görülür. Bu durum çoğu vakada karşılaşılan bir semptomdur. Kuluçka döneminin ardından hastanın durumu birdenbire kötüleşir ve 40 – 41 derece ateş, ishal, kusma, tüylerde kalitesizlik, iştah kaybı ve dehidrasyon gibi belirtiler görülmeye başlar. Klinik bulgularda genellikle karın ağrısına da rastlanır. Hastalığın son dönemlerinde ise vücut ısısı normalin altına düşer ve hasta komaya girer. Çoğu hasta yakını bu durumda “daha dün iyiydi, bir şeyi yoktu” gibi cümleler sarf eder. Hastalık, klinik belirtileri takiben iki gün içerisinde, 2 – 6 aylık kedilerde çoğu zaman ölümle şekillenir. Bazı vakalarda ise hafif seyreder ve 1 – 3 gün içerisinde iyileşme görülür. İyileşmenin ne kadar sürede olacağı bağışıklık düzeyiyle ve hastalığın hangi evrede yakalandığıyla yakında ilişkilidir.

Panlökopeni, akut seyirli olduğu için 24 saat içinde ani ölümlere dahi yol açabilir. Hastanın bağışıklık sistemi zayıflar ve işlevselliğini yitirir. Çünkü virüs, enfeksiyonla savaşan kan hücrelerini tahrip eder ve hasta ikincil enfeksiyonlara açık bir hale gelir.

Panlökopeni ile enfekte olan hamile bir kedi ise ya düşük yapar ya ölü doğurur ya da beyin gelişimi anormal  (serebellar hipoplazili) olan yavrular doğurur. Hangisinin olacağı, gebeliğin hangi döneminde annenin enfekte olduğuyla ilişkilidir. Gebeliğin 1. ve 2. dönemlerinde (trimester) gerçekleşen enfeksiyon durumlarında anne düşük yapabilir veya ölü doğum gerçekleşebilir. Gebeliğin son döneminde gerçekleşen enfeksiyonlarda ise yavru doğar ancak serebellar hipoplaziye bağlı ataksik davranışlar görülebilir.

Kedi panlökopenisinin nedeni feline parvovirüsüdür (FPV). Özellikle aşısız olan birçok kedinin bir arada yaşadığı ortamlarda hızla yayılır ve son derece ölümcül seyreder. Saçıldığı ortamda uzun süre dayanıklı kalabildiği için kolaylıkla diğer hayvanlara bulaşır. Ağız ve burun boşluğundan vücuda giren virüs, enfekte kedilerin dışkıları ve vücut salgıları ile yayılır. Enfeksiyonun ardından, haftalar veya aylarca etrafa yayılır. Bulaşma, kedi – kedi veya insan – kedi yoluyla olabilir. Virüs enfekte kedinin idrarı, dışkısı ve salyası ile doğrudan bulaşır ya da kontamine olmuş kap, kafes, giysi ve insan eli aracılığıyla başka bir kediye bulaşabilir.

Not: Virüs bulaştığı yüzeylerde bir yıldan fazla hayatta kalır. Bir yıl önce kontamine olmuş bölge, o süre boyunca bölgeye gelecek aşılanmamış veya yetersiz aşılanmış her kediye bulaşabilir.

Özellikle kedinin aşısız olduğu bilgisi, 2-6 aylık yaşta olması ve aniden başlayan kusma/ishal bulguları ayırıcı tanı listesinde panlökopeniyi akla getirir. Yapılan hemogram ve biyokimya testlerinde şiddetli panlökopeni (kandaki akyuvar sayısının ileri derecede azalması) görülmesi kedi gençlik hastalığının şüphesini arttırır. Fekal immunoassay, kramotografik test çubukları, serolojik testler ve PCR testleri kesin teşhisin konmasında kullanılmaktadır. Ancak rutinde sıklıkla dışkıdan alınan örnekle bakılan hızlı test kitleri kullanılmaktadır.

Panlökopenin spesifik bir tedavisi olmadığı için, tedavi kedinin bağışıklık sistemini güçlendirmeyi ve semptomları yönetmeyi amaçlamaktadır. Sıvı kaybı yaşandığı için intravenöz sıvı takviyesi yapılır. Lökopeniye bağlı gelişebilecek ikincil enfeksiyonlar için geniş spektrumlu anitibiyotikler uygulanır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek içinse immunstimulan ilaçlara başlanabilir. Veteriner hekim, vakanın durumuna göre en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.

FPV’e karşı koruma, karma aşı uygulaması ile mümkündür. Karma aşı; kedi panlökopenisi, herpesvirüs, kalisivirüs  hastalıklarına karşı koruma sağlayan temel bir aşıdır. Kedilere 6-8 haftalıkken başlanarak 16 haftalık oluncaya kadar 2-4 haftada bir uygulanır. Daha sonra 1 yıllık yaşta tekrar dozu uygulanır. Sonraki süreçte 3 yılda birden daha sık olmamak üzere tekrar aşılanır. İlk aşılamalar bitinceye kadar virüse karşı tam bir bağışıklık oluşmadığından dolayı bu süreçte kedinizin başka kedilerle bir araya gelmemesi ve dışarıyla temasının olmaması çok önemlidir.

Herhangi bir nedenden dolayı bağışıklık sistemi zayıflamış kedilere karma aşı uygulanmamalıdır. Zira virüs, aşı uygulamasından sonra kontrolsüz bir şekilde çoğalabilir ve hastalığa sebep olabilir. Bundan dolayı kedinin aşı için uygun olup olmadığı bir dizi testlerle belirlenmelidir. Kedinizin bağışıklık sistemi zayıfsa hekiminiz immün güçlendirici takviyeler önerebilir veya sorunun kaynağına bağlı başka yöntemler uygulayabilir. Takviyelerin ardından tekrar yapılacak testlerle, süreç ilerleyecektir.

Aşı fiyatlarıyla ilgili genel bilgi için 2021 Veteriner Ücret Tarifesi adlı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.

Düzenli aşılama, kedi dostunuzu panlökopeni dahil pek çok tehlikeli hastalıktan korunmanın en temel ve en etkili yöntemdir. Hasta kedilerin derhal karantinaya alınması önemlidir. Sokakta yaşayan kedi dostlarımızda bu risk daha yüksek olabileceği için aşısız evcil kedilerin dışarı çıkmaları oldukça tehlikelidir. Hayvan barınakları, klinikler ve kedi bokslarında düzenli hijyene ve dezenfeksiyona dikkat edilmelidir. Panlökopeni virüsü, seyreltilmiş sodyum hipoklorid (çamaşır suyu) dezenfekte edilebilmektedir ve bunun dışındaki dezenfektanlara karşı dirençlidir.

İlginizi çekebilir:

Leave A Comment